30’lu yaşlarının başında, evli ve bir çocuk babası.
Pandemi döneminde yarı anonim bir blog olarak başladığı Onur's Info'da çeşitli konularda bir şeyler karalamaya devam eden şahıs.
WordPress sitenizde dashicons.min.css kodu, sitenize giriş yapmış kullanıcılar için araç çubuğunun ve aynı zamanda admin kullanıcısı için de yönetici panelinin gösterimini sağlar.
dashicons.min.css, WordPress sitelerde varsayılan olarak tüm ziyaretler sırasında yüklenir ve bu da sitenizin yüklenme hızını gereksiz yere uzatır.
Temanızın function.php dosyasının en alt satırına aşağıdaki kodu ekleyerek, kodun sadece admin kullanıcısına gösterilerek WordPress sitenizin daha hızlı yüklenmesini sağlayabilirsiniz.
/* dashicons.min.css sadece admine görünsün */
add_action( 'wp_print_styles', 'tn_dequeue_dashicons_style' );
function tn_dequeue_dashicons_style() {
wp_dequeue_style( 'dashicons' );
}
/* #dashicons.min.css sadece admine görünsün */
Bu yazıda, bugüne kadar kullandığım telefonları listeleyeceğim.
1) Nokia 3310 (2003 – 2006)
Efsanevi telefon Nokia 3310
2003 yılında cep telefonu dünyasına giriş yaptığım ilk cihaz.
Acayip sağlam olmasının yanında, kısa mesaj ve arama dışında herhangi bir özellik sunmuyordu.
2003 yılında operatör olarak Aria ile kullanmaya başlamışken, bir süre sonra Aria ve Aycell’in birleşmesinden oluşan Avea’yla devam etmiştik.
Türkçe karakter ihtiva etmeyen bir kısa mesaj 2 kontör, Türkçe karakter ihtiva edenlerde SMS başına 4 kontör ya da mesaj uzunluğuna göre daha fazlası olarak ücretlendirilebiliyordu.
Bütçemin bir öğrenci olarak aylık 100 kontör yüklemeye el verdiğinin de altını çizmeliyim. O derece iletişim imkanları.
Pek meşhur Snake oyunundan ziyade Space Impact oyunu favorimdi. Bantumi ? Evet, o oyunu aradan geçen yaklaşık yirmi yıla rağmen çözemedik. Bakın, sadece ”oynayamadık” demiyorum, ”çözemedik”.
Nokia 3310 üzerinde Space Impact oyunu
Nokia’nın Symbian çılgınlığının piyasayı ele geçirmesi ile birlikte, Symbian işletim sistemli ve en uygun fiyatlı telefon olan Nokia 6600’a göz kırparak 3310’u sonsuzluğa uğurladık.
2) Nokia 6600 (2006 – 2010)
Efsanelerde bugün: Nokia 6600
Yıl 2006 olunca Nokia’nın 6600’ına geçtik.
3310 gibi ikonik bir cihaz olmasının yanında, içindeki Symbian işletim sistemi ile kendisi ”akıllı telefonların atası” sayılır.
Kızılötesi ve Bluetooth’la dosya transferi, dokuz saniye çamur gibi video kayıt imkanı (Evet, dokuz saniye), yazılımla mp3 oynatabilme (mono ses çıkışı, ıyk) ve Edge internet erişimi ile bu cihazda MSN oturumunuzu bile açabiliyordunuz.
Carmageddon isimli çok oyunculu araba savaşı oyununu Bluetooth ile sınıfta dört kişiye kadar aynı haritada oynayabiliyorduk. Bu imkanlarla ve grafiklerle oyun, dönemin en iyisiydi.
Carmageddon oyunu
Symbian işletim sistemi için dosya yöneticisi, oyun, anlık mesajlaşma programları vb yüzlerce program bulunmaktaydı ve o dönemin gençleri olarak bu telefonu elimizden düşürmezdik diyebilirim.
FExplorer: Symbian için Dosya Yöneticisi
Symbian, yapısı gereği .sis uzantılı kurulum (setup) dosyalarına sahipti ve örneğin elinizde Carmageddon.sis oyunu mevcut. Bu oyunu bluetooth’la arkadaşınıza gönderirken ”Rename” diyerek dosya adını ”Carmageddon.si” yapardınız ve karşı tarafa ulaşan dosyada .si uzantısını tekrar .sis yaparak kurulumu gerçekleştirir, muhtemelen telif hakkı ihlali oluşmaması için Nokia’nın aldığı kurulum dosyası transferi önlemini ekarte ederdiniz.
2006 yılından 2010 yılına kadar birlikteliğimizde ne şarj sorunu ne de yavaşlama, kırılma vs yaşamadan tamamen dönemin şartlarına ayak uyduramaması nedeniyle Nokia 5130’a geçerek, kendisini çekmeceye uğurladım.
3) Nokia 5130 XpressMusic (2010 – 2013)
Nokia 5130 XpressMusic
Yanlış hatırlamıyorsam 2010 yılında 550 TL fiyat etiketiyle sahip olduğum bu telefon, 6600’dan sonra boyutları ve hafifliği ile beni memnun etmişti. Tabii harika ses sistemi ve kutudan çıkan kulaklığın ilk defa tatmin edici kalitede olması daha efsaneydi.
Bu sefer işletim sistemi olarak Symbian yerine Java kullanılıyordu ve açıkçası Nokia 6600 gibi geliştirilebilir bir telefon değildi. Çok nadir de olsa enteresan firmware sıkıntıları da baş gösterebiliyordu.
Opera mini tarayıcısı ile internette Edge (2G) hızında harika bir gezinti deneyimi sağlıyordu. 🙂
Opera Mini Java versiyonu
Kamera da artık VGA yerine 2 Megapixel’di. Çektiğimiz fotolar pek tatmin edici olmasa da eh işteydi.
Aktif kullanımda üç gün civarı giden şarj ömrü vardı.
Kendisi, Nokia’nın tepe taklak gittiği ve kendisinin fark etmediği yıllarda tuşlu telefon üretimine devam etme stratejisinin mihenk taşlarındandı. Yakında Apple’ın iPhone’u tüm telefon piyasasının şeklini değiştirecekti.
4) Nokia Lumia 520 (2013 – 2014)
Nokia Lumia 520, Windows Phone 8
Akıllı telefon piyasasında Apple iPhone’un premium imajıyla sektörü tokatlamaya başladığı yıllarda, Google tarafından geliştirilen Android de pastanın diğer tarafını kemirmekle meşguldü. Samsung tarafından çeşitli seferlerde denenen Bada, Tizen gibi işletim sistemleri pek sonuç vermemiş, ortalık tamamen iOS ve Android’e kalmıştı.
İşte burada Nokia, tuşlu telefon yerine dokunmatik piyasasına atılmış ve işletim sistemi olarak da Microsoft’un Windows Phone’u seçilmişti.
İlk defa bu telefonla Micro SIM’e geçmekle birlikte,
Cihazın 512 MB RAM, 5 MP led flaşsız arka kamera, düşük çözünürlüklü IPS ekran gibi özellikleri vardı. Windows Phone 8 ile birçok uygulamayı rahatlıkla çalıştırabiliyordu. Uygulama mağazası henüz emekleme aşamasındaydı ve umutluyduk.
Kendisini bir yıl kullandıktan sonra, HTC 8X modeline geçerek, Windows Phone’a devam edecektim.
5) HTC 8X (2014 – 2014)
HTC 8X
HTC’nin Windows Phone için çıkardığı 8S’in abisi olan 8X’i beğenerek kullandım.
Windows Phone 8 ve Windows Phone 8.1 ile kullandığım bu cihaz,
LED ekran teknolojisi, Windows Phone için gayet yeterli sayılabilecek 1GB RAM, 8 MP led flaşlı arka kamera ve geniş açılı ön kamerasıyla, Beats Audio dahili ses amfisi ve ekranın altında bulunan aydınlatmalı kapasitif Windows tuşlarıyla beni epey menun etmişti ki;
Windows Phone uygulama mağazasının uygulama geliştiricileri tarafından genellikle tercih edilmemesi, var olan uygulama geliştiricilerinin de birer birer mağazadan ayrılması ile tıkır tıkır çalışan telefonla adeta baş başa kaldık.
Windows Phone’un stabilitesine ve hafifliğine alıştıktan sonra Android’le devam edemedim (sevimli de gelmiyordu, şimdilerde Android de epey ilerleme kat etti ve tercih edilebilir hale geldiğini düşünüyorum) ve iOS‘e karar kılarak, aynı sene içerisinde bir iPhone 5s aldım.
6) iPhone 5s (2014 – 2017)
iPhone 5s
2014 Nisan ayında 2149 TL fiyat etiketiyle aldığım,
iOS 7, iOS 8, iOS 9 işletim sistemleri ile üç buçuk yıl kullandığım bu cihazdan boyutları ve işlevselliği ile oldukça memnun kaldığım bir deneyim elde etmiştim. (İlk defa Nano SIM’e geçildi)
Şarj konusunda biraz hoyrattı ama o kadar da olur diye düşündüm.
Daha sonra Apple’ın 2015 yılında iPhone 6 ile 4.7 inç ve 5.5 inç ekran boyutlarına geçmesiyle, iPhone 5s’in 4 inç ekranı uygulamalarda yetersiz kalmaya başladı ve yavaşlama ile birlikte kılıfsız kullanımda birden çok kez düşürme sonucu kırarak, kendisine veda ettik.
7) iPhone 7 (Ocak 2017 – Devam)
iPhone 7
2017 Ocak’tan beri benimle devam eden iPhone 7, Apple’ın en sevdiğim telefonlarından biri.
iOS 10 ile kutudan çıkan bu cihazla iOS11, iOS 12, iOS 13 güncellemelerini sorunsuz olarak aldım ve kullanıma devam ediyorum.
Yaklaşık iki yıllık sürenin ardından pil ömrünün %78’e düşmesiyle, Apple yetkili servisinde 314 TL vererek orijinal Apple pili ile değişim yaptırdım ve şu an sorunsuz olarak devam ediyoruz.
Özellikle iOS 13 güncellemesi biraz ürkütmüyor değildi, bu sebeple güncellemenin iyice olgunlaşmasını ve iOS 13.4.1 olarak kurulum yapmayı bekledim. Sanırım faydasını da gördüm.
Dördüncü majör güncelleme ile kullanıma rahatça devam edebilmek, akıllı telefon piyasasında büyük bir lüks ve bu ürüne verdiğim 3249 TL fiyatın hakkının verildiğini söyleyebilirim.
Bu Süreçten Kendimce Çıkardığım Sonuçlar
Bir cep telefonu, işini görmeye devam ettikçe (programların güncelliği, kullanım işlevselliği vb) kullanmaya devam et.
Teknolojik cihazlar sadece bir araçtır, asla amaç olmamalıdır. Gidip, saatlerini yazılım forumlarında boşa harcama. Oradaki kullanıcılarla fanboyluk yarışına girme.
Bu yazıda yer alan yabancı dizi tavsiyeleri, tamamen kendi önerilerimden oluşuyor.
Sıralama, kendime ait önerilerin IMDb puan önceliklerine göre yapıldı.
1) Breaking Bad (9.5)
Kanserden öleceğini sanan bir kimya öğretmeni, ailesinin geleceğini garanti altına almak için metamfetamin üretip satmak üzere eski bir öğrencisiyle kafa kafaya verir.
— Netflix
2008- 2012 / 5 sezon / 62 bölüm / 49 dakika
Tür: Gerilim
IMDb: 9.5
Başrol: Bryan Cranston, Aaron Paul, Anna Gunn
2) Sherlock (9.1)
Sir Arthur Conan Doyle’un sevilen gizemli hikayelerinin bu güncel versiyonunda; sıra dışı dedektif, ipuçlarına ulaşmak için modern Londra sokaklarını arşınlıyor.
— Netflix
2010 – devam ediyor / 4 sezon /15 bölüm / 1 saat 28 dakika
Tür: Kitaplardan Uyarlanan Diziler
IMDb: 9.1
Başrol: Benedict Cumberbatch, Martin Freeman, Una Stubbs
3) Narcos (8.8)
Bu gangster dizisinde, Kolombiya’nın şiddet dolu ve güçlü uyuşturucu kartellerinin gerçek hikayesini izleyeceksiniz.
— Netflix
2015 – 2017 / 3 sezon / 30 bölüm / 49 dakika
Tür: Aksiyon ve Macera
IMDb: 8.8
Başrol: Wagner Moura, Pedro Pascal, Boyd Holbrook
4) Black Mirror (8.8)
Bu bilimkurgu antoloji dizisi, insalığın en görkemli buluşlarının ve en karanlık içgüdülerinin zıtlaştığı karmaşık ve teknolojiyle dolu bir yakın geleceği konu alıyor.
Ufak bir kasabada küçük bir çocuk kaybolunca, gizli deneyler, korkutucu doğaüstü güçler ve tuhaf bir küçük kızın da parçası olduğu bir gizem ortaya çıkar.
— Netflix
2016 – devam ediyor / 3 sezon / 25 bölüm / 51 dakika
Tür: Gerilim
IMDb: 8.8
Başrol:Winona Ryder, David Harbour, Finn Wolfhard
6) Better Call Saul (8.7)
Breaking Bad’in öncesini anlatan Emmy adayı dizide, ufak çaplı avukat Jimmy McGill’in ahlak yoksunu “hukuk adamı” Saul Goodman’a dönüşmesini izliyoruz.
— Netflix
2015 – devam ediyor / 5 sezon / 52 bölüm / 46 dakika
Tür: Drama
IMDb: 8.7
Başrol:Bob Odenkirk, Jonathan Banks, Rhea Seehorn
7) House MD (8.7)
Dizinin ana karakteri olan Dr. House, New Jersey’deki kurgusal Princeton Plainsboro Eğitim Hastanesi’nde teşhis ekibinin başındadır.
— Wikipedia
2004 – 2012 / 8 sezon / 176 bölüm / 44 dakika
Tür: Drama, Gizem
IMDb: 8.7
Başrol: Hugh Laurie, Omar Epps, Robert Sean Leonard
8) Dexter (8.6)
Dexter Morgan, Miami Metro Polis Departmanı’nda kan analisti olarak çalışıyor ve aynı zamanda bir seri katil olarak gizli bir hayat sürdürüyor.
— Wikipedia
2006 – 2013 / 8 sezon / 96 bölüm / 53 dakika
Tür: Suç, Drama, Gizem
IMDb: 8.6
Başrol: Michael C. Hall, Jennifer Carpenter, David Zayas
9) Mr Robot (8.5)
Foto: USA Network
Mr. Robot, Sam Esmail tarafından kaleme alınmış Amerikan psikolojik gerilim – dram televizyon dizisi. Dizinin baş karakteri Elliot Alderson, sosyal anksiyete bozukluğu, çoklu kişilik bozukluğu ve klinik depresyon ile boğuşan bir siber güvenlik uzmanı ve hacker’dır.
— Wikipedia
2015 – 2019 / 4 sezon / 46 bölüm / 49 dakika
Tür: Suç, Drama, Gerilim
IMDb: 8.5
Başrol: Rami Malek, Christian Slater, Carly Chaikin, Portia Doubleday
10) La Casa de Papel (8.5)
Bir suç dehası, planını gerçekleştirmek üzere polisi ustalıkla yönlendirirken; sekiz hırsız, rehineler alarak kendilerini İspanya Kraliyet Darphanesine kilitler.
— Netflix
2017 – devam ediyor / 4 sezon / 31 bölüm / 1 saat 10 dakika
Teknoloji cahili müdürün yardım ettiği, bodrumda yaşayan iki şaşkın, bir ahmak tarafından yönetilen şirkette IT biriminin tadını çıkarır.
— Netflix
2006 – 2013 / 5 sezon / 25 bölüm / 25 dakika
Tür: Komedi / Britanya Yapımı Diziler
IMDb: 8.5
Başrol: Chris O’Dowd, Richard Ayoade, Katherine Parkinson
12) Person of Interest (8.4)
Zengin bir adam olan Mr. Finch, suçları önlemeyi hedefleyen bir bilgisayar programı geliştirir. Ancak programı hayata geçirebilmesi için, bir başkasına ihtiyaç duyar. Kayıtlara göre ölü görünen eski CIA ajanı Reese, tam Mr. Finch’in aradığı adamdır. İlginç bir ikili oluşturan Mr. Finch ve Reese, suçları önlemek adına güçlerini birleştirirler.
— beyazperde.com
2011 – 2016 / 5 sezon / 103 bölüm / 43 dakika
Tür: Aksiyon, Suç, Drama
IMDb: 8.4
Başrol: Jim Caviezel, Taraji P. Henson, Kevin Chapman
13) Ozark (8.4)
Bir finans danışmanı, ailesini Chicago’dan Missouri’deki Ozarks’a sürükler. Burada, bir uyuşturucu patronunu memnun etmek için beş yılda 500 milyon dolar aklamalıdır.
— Netflix
2017 – devam ediyor / 3 sezon / 30 bölüm / 60 dakika
Tür: Suç, Drama, Gerilim
IMDb: 8.4
Başrol: Jason Bateman, Laura Linney, Sofia Hublitz
14) Homeland (8.3)
Bu Emmy ödüllü sürükleyici dramada, bir CIA ajanı, yıllar süren bir esaretten sonra yurduna dönen bir askerin teröriste dönüştürüldüğünden şüphelenir.
— Netflix
2011 – 2020 / 8 sezon / 96 bölüm / 55 dakika
Tür: Suç, Drama, Gizem
IMDb: 8.3
Başrol: Claire Danes, Mandy Patinkin, Damian Lewis
15) Vis a Vis (8.3)
Erkek arkadaşı tarafından zimmetine para geçirmesi için kandırılan ve hapse giren naif bir genç kadın, bu acımasız yeni dünyada hayatta kalmayı bir an önce öğrenmelidir.
— Netflix
2015 – 2019 / 4 sezon / 51 bölüm / 53 dakika
Tür: Drama, Gerilim / İspanyol Dizileri
IMDb: 8.3
Başrol: Alba Flores, María Isabel Díaz Lago, Marta Aledo
16) Orphan Black (8.3)
Sarah kendisine tıpa tıp benzeyen bir kadının intiharına tanık olduğunda, ölen kişinin kimliğini alır ve sırlarla dolu bir dünyanın kapıları aralanır.
— Netflix
2013 – 2017 / 5 sezon / 50 bölüm / 44 dakika
Tür: Aksiyon, Drama, Bilim – kurgu / Kanada Dizileri
IMDb: 8.3
Başrol:Tatiana Maslany, Jordan Gavaris, Maria Doyle Kennedy
17 ) Atypical (8.3)
Otizmli genç, kız arkadaş edinmeye karar verip daha fazla bağımsızlık istediğinde tüm ailesini kendi benliklerini keşfedecekleri içsel bir yolculuğa çıkarır.
— Netflix
2017 – devam ediyor / 3 sezon / 38 bölüm / 30 dakika
Tür: Komedi, Drama
IMDb: 8.3
Başrol: Jennifer Jason Leigh, Keir Gilchrist, Brigette Lundy-Paine
18) Prison Break (8.3)
Dizi genel olarak işlemediği bir suçtan dolayı idam cezası almış Lincoln Burrows (Dominic Purcell) ‘u ve Lincoln’ün kardeşi Michael Scofield (Wentworth Miller)’ın kardeşini kurtarmak için tüm yasal yolların tükendiğini fark edip onu hapishaneden çıkarmak için bir kaçış planı yapması ve sonrasında gelişen olayları konu alır.
Evet, fiber internette 4.5 mbps upload hız sınırı an itibariyle tarih olmuş durumda.
Biraz önce YouTube‘da gezinirken Hakkı Alkan‘ın şu videosuna denk geldim;
Hazırda kullandığım 15mbit download / 4.5 mbit upload değerlerine sahip Turkcell Superonline fiber internet paketinin yeni hız testi sonuçları;
Download hızı 3 katına, Upload hızı 4 katına çıkmış görünüyor.
Turkcell Superonline tarafından konuya ilişkin henüz herhangi bir açıklama yapılmasa da upload hızının rekor artışı forumlarda kullanıcılar tarafından şaşkınlık ve sevinçle karşılandı.
Yeni upload hızı özellikle YouTube gibi platformlara içerik üreten kullanıcılar için işleri oldukça kolaylaştıracak gibi görünüyor.
Şu an için sadece Turkcell Superonline fiber tarafında böyle bir yeniliğe gidildiğini de belirtelim.
Güncelleme / 20.04.2020: Turkcell Superonline ve ardından Turk Telekom tarafından gerçekleştirilen bu uygulamanın 1 Haziran 2020 tarihine kadar devam ettirileceği ifade ediliyor.
Afrika‘da ve Afrika kökenli Güney Amerika topluluklarında, cenaze töreninde yas tutup, ağlamak yerine; kişinin ölümünün kutlanması (aslında kişinin yaşamış olduğu hayatının kutlanması) gibisinden bir kültür mevcutmuş.
Hatta ABD New Orleans’ta cenazenin iki bölümden oluştuğu, ilk törenin normal bir hristiyan matemi olmasının yanında ikinci törenin böyle şen şakrak geçtiği aktarılıyor.
İşte bu kültürün yaşandığı yerlerden biri olan Gana’daki bir merasimde tabutla dans eden cenaze ekibi görüntüsünün arkasına 9gag ve reddit‘te şöyle bir müzik eklenmiş;
Tabutla Dans Eden Adamların Müziği
İşte 2020 İnternet Meme’imiz a.k.a Tabutla Dans Eden Adamlar
Genellikle sonunun ölümcül bittiği tahmin edilen videolara ekleniyor. Bu konuda sayısız derleme var, muhtemelen de birçoğu önünüze düşecek.
Zaruri ama bir o kadar da keyifli bir açıklama😄 ⚠️
Sosyal medyada dolaşan Coffin Dance bilboard tasarımını çok beğendik😂 Ama Coffin Dance ile bir alakamız bulunmuyor. Montajı yapan arkadaşımızı tebrik ederiz 😂👏🏻👏🏻 Yine de #EvdeKal mesajına uymaya devam edelim😎 pic.twitter.com/YUEVgBguuS
— Kayseri Büyükşehir Belediyesi #EvdeKal🏡 (@KayseriBSB) April 7, 2020
”Aman aman, nereye geldik ?”
mi diyorsunuz ?
Haklısınız. Ben de ilk başta öyle düşünmüştüm.
Buyrun, yeni meme’i içselleştirmek için Yorekok üstadın videosu size ilaç gibi gelecek;
Sonuç olarak
Nur topu gibi yeni bir trendimiz oldu arkadaşlar.
Sevseniz de sevmeseniz de bir süre buna maruz kalacağınız konusunda önceden uyarmak, çoktan maruz kaldınız ve aklınız karıştıysa da konuyu kendi çapımda açıklamak istedim.
Beni bu akımla tanıştıran Abdus kardeşimize de böyle güzel bir olaya vesile olduğu için teşekkürlerimi sunuyorum.