Alan Adı Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Selamlar dostlar,

Uzunca bir süre gönüllülük esasıyla sıfırdan kurduğum / katkıda bulunduğum irili ufaklı birçok web projesi oldu ve bu projelerin bende hatrı sayılır bir tecrübe oluşturduğunu söylemeliyim.

İşte bu tecrübe ışığında sizlere alan adı seçiminde dikkat edilmesi gereken bazı noktalardan bahsetsem fena olmaz diye düşündüm.

Hatta bu blogun ziyaretçileri içerisinde uzun yıllar birçok web projesine emek vermiş, kıymetli arkadaşlarımız / büyüklerimiz de var ve vakit ayırıp bu yazıya yorum alanında ekleme yaparlarsa tam bir tecrübe paylaşımı olacağını düşünüyorum.

Evet, girizgahı uzatmadan konuya geçelim.

Alan Adı (domain) nedir ?

Alan adı, kısaca ifade edersek; web sitenize ulaşmak için internet tarayıcınızın adres satırına yazdığınız site ismidir.

Hangi alan adı uzantısını seçmeli ?

Dostlar, öncelikle favori TLD (Top Level Domain) uzantıları sırasıyla;

  • .com
  • .net
  • .org

şeklinde tercih ediliyor.

Ben bu blogda estetik kaygılarla .info uzantısını seçtim. Onur’s Info isminde bir blog, adres olarak https://onurs.info olarak görünürse daha uyumlu olur diye düşündüm.

Sizlere tavsiyem ise, yolun başındaysanız mümkünse seçiminizi .com’dan yana kullanmanız.

Neden .com ?

1) Kullanıcılar .com’a oldukça alışık.

2) Cep telefonlarında bile bir web sitesinin ismini yazmaya başladığınızda kestirme olarak .com’la tamamlama seçeneği beliriyor.

3) Fiyat anlamında güzel teklifler bulabiliyorsunuz ve yenileme ücretleri de diğer alan adlarına göre nispeten uygun oluyor.

4) Alan adınıza bağlı bir e-posta oluşturduktan sonra bunu insanlarla yazılı olarak paylaşırken pek sıkıntı yok ama sözel olarak paylaşmak istediğinizde, .com domain kullanmak daha pratik oluyor.

Mesela, iletisim@onurs.info yerine iletisim@onursinfo.com gibi bir adres olduğu zaman insanlara bu format daha tanıdık geliyor.

Nedense insanlar bir mail adresinin abcedf@xyz.com gibi bir formatta olması gerektiğini düşünüyorlar. Bu algının oluşmasında @hotmail.com @outlook.com @gmail.com @yandex.com gibi servislerin etkisinin büyük payı olsa gerek.

Alan adını nereden satın almalı ?

Öncelikle projenizin devamlılığı için ICANN onaylı bir alan adı kayıt operatörü kullanmanızın faydalı olacağını ve yaşayacağınız olası sorunların en baştan önüne geçeceğinizi düşünüyorum.

Ülkemizde ICANN onaylı kayıt operatörleri arasında Turhost, isimtescil… gibi şirketler var. Bunun dışında yabancı kayıt operatörlerinden de alan adı satın alabilirsiniz. Örneğin: namesilo.com, name.com gibi.

Ya da hosting hizmeti aldığınız ve güvendiğiniz bir hizmet sağlayıcıdan da alan adı alabilirsiniz. Bu modelde asıl kayıtçının bayiliğini yapan firma, size kendi hesabı üzerinden alan adı kayıt imkanı sunuyor. Bu şekilde bir alış verişte muhatap olduğunuz bayiye güvenmeniz gerekir. Aksi halde alan adı elinizde patlayabilir ve projeniz yarıda kalabilir.

Satın aldığınız alan adını daha sonra istediğiniz kayıtçıya alan adı transferi ile aktarmanız da mümkün. Örneğin name.com’dan bir alan adı aldınız fakat yenileme zamanınız geldiğinde namesilo.com’da daha ucuz bir fiyat yakalarsanız, alan adınızı namesilo’ya transfer edebilirsiniz. Transfer sonrası muhatabınız namesilo olacak ve oradan devam edeceksiniz (firma isimleri örnek olması açısından kullanıldı).

Bu arada ben bu blogun alan adı olan onurs.info adresini bir Namesilo bayisi olan Özkula Internet Hizmetleri üzerinden satın aldım. Alan adı whois sorgularında Namesilo üzerinden kayıt edilmiş görünmesine rağmen benim muhatabım Özkula Internet Hizmetleri.

Bu hareketi yapmak, hem hosting hem de domanini aynı yerde yönetmemi sağlarken fiyat anlamında da .info alan adında en uygun fiyatı yakalamamı sağladı.

Bunun dışında, Namesilo’dan doğrudan .info alan adı satın almış olsaydım zaman zaman bazı doğrulama mekanizmaları ile uğraşabileceğimi de gördüm (örneğin gerçek bir kişi olduğunuzu kanıtlamak için birtakım gereksiz ve standart dışı prosedürlerden geçmek). Özkula, bayi olarak sattığı tüm alan adlarını Namesilo üzerinde kendi hesabında tuttuğu için bu detaylarla uğraşmak zorunda kalmadım mesela.

.tr gibi yerel alan adı uzantısı tercihi

.tr alan adlarının Google sıralamasına etkisi üzerinde birçok görüş var.

Kimileri evet, etki ediyor dese de kimilerine göre içerik açısından zengin ve altyapısı güçlü bir sitenin alan adı uzantısının ne olduğunun pek de kıymeti kalmadığı söyleniyor.

Öncesinde isimsoyisim.com.tr şeklinde bir kişisel blog sahibiydim.

Bahsettiğim blog için .tr uzantılı alan adını ODTÜ’ye ait Nic.tr üzerinden çok uygun fiyatlarla satın almak mümkündü. Fakat birkaç yıl önce nic.tr, adsoyad.com.tr alan adlarının satışını diğer firmalara pasladı ve maliyetler inanılmaz derecede arttı. Örneğin önceden nic.tr üzerinde 5 yıllık adsoyad.com.tr alan adı kaydı 90 lira maliyetliyken, şu an yetkili diğer kayıtçılarda böyle bir imkan bulunmamakta.

Kısaca konu kişisel tercihinize kalmış durumda.

Diğer öneriler

Klasik önerilerden bazıları;

1 ) Alan adı seçiminiz akılda kalıcı olsun.

2) SEO ile uyumlu olsun.

3) Alan adında sayı ya da tire gibi işaretleri kullanmaktan kaçının.

4) Almak istediğiniz alan adı, daha önce kullanılmış ise geçmişini , ne gibi projelerde kullanıldığını kontrol edin.

Whois kaydı ve bazı konular

Kullanılmakta olan bir alan adının kim tarafından kaydedildiğini, hangi kayıt operatörü üzerinde bulunduğunu whois kaydı ile görebilirsiniz.

Whois kaydına baktığınızda, kişisel bilgilerimin gizli olduğunu fark edeceksiniz (daha sonra vazgeçtim ve gizliliği kaldırdım). Bunu Privacy Guardian adındaki ücretsiz gizlilik servisi vesilesiyle yapabildim. Kısaca alan adı whois kaydı gizleme seçeneği olarak belirtilen bu hizmet, bazı operatörlerde ücretsizken bazı operatörler yıllık ekstra bir ücret talep edebiliyor.

Yine de şunu belirtmekte fayda var; whois kaydını bu şekilde gizlediğinizde script kiddie olarak tabir edilen küçük hackerlar veya kötü niyetli kişilerden korunmuş oluyorsunuz fakat…

Bir fakat var ki yeterli çevre ve kaynağa sahip kişiler, bir web sitesine ait domain whois kaydını en başından başlayarak ortaya koyabiliyorlar. Benim kaydım gizli, bana bir şey olmaz diye düşünerek fütursuz hareketlerde bulunmamanızı tavsiye ederim.

Whois kaydında bulunan bilgileriniz:

  • Ad Soyad
  • Adres
  • Telefon
  • E-posta

bilgileridir.

Bu bilgileri farklı girmek isteyebilirsiniz.

Bu durumda dikkat etmeniz gereken, erişim sağlayabileceğiniz bir e-posta adresi girmeniz. ICANN düzenlemeleri gereği, kayıt operatörü tarafından belirli periyotlarda doğrulama e-postası gönderilebiliyor.

Eklemek istedikleriniz / sorular / yorumlar

Bu kısmı da size bırakıyorum. 🙂


Öne çıkan görsel: Leon Seibert, Unsplash.

WhatsApp ve Gizlilik Goygoyu

Selam,

Son iki gündür piyasada dönen WhatsApp geyiği yüzünden aşağıda bahsedeceğim profilde kişilerin yorumlarını, twitlerini, söylemlerini izliyor, görüyor, dinliyor, bunlara maruz kalıyorum.

Profil 1: Umurumda değil

”Yazdığım şeylerin gizlenecek bir tarafı yok, okuyan da en fazla güler geçer” insanları bu gruba dahil.

Profil 2: Yerli ve Milli

”Yerli ve milli uygulamalarımız olan BiP’e, Dedi’ye, Gedi’ye, …’ya geçelim, verilerimiz yurt içinde kalsın” insanlarını bu grupta görüyoruz.

Profil 3: Birden Telegram’a Meyledenler

İki günde beliren Telegram aşkı ve sevgisiyle Telegram’a oluşan sonsuz güven hissi birleşince, bu kullanıcı kitlesi anında Telegram’a abandı.

Hatta Telegram da bu durumu, Twitter’dan WhatsApp’a laf çakarak kutladı.

Profil 4: Signal’ciler

Elon Musk’ın Twit’iyle aydınlanan kesim.

Bu arada diş macunu olan Signal de espirili bir mesaj vermiş. Yeminle benim aklıma gelmişti. Radyonun görüntülü olanı.

Profil 5: Olan biteni seyreden

Ben.

Web’de gezinirken reklam takipçilerinin, bitcoin madencilerinin, analitik yazılımlarının, sosyal medya butonlarının sizi takip etmesini istemiyorsanız, önce düzgün bir Web tarayıcı seçerek başlangıç adımı atabilirsiniz.

WhatsApp’tan hangi uygulamaya geçeceğimizi sonraki adımda konuşabiliriz . Web maalesef ki mobilden ibaret değil. En azından benim için.

Eskiden olsa buraya ciddi ciddi tespitler, analizler filan kasardım. Kendimce bir şeyler için yol gösterirdim, artık ben de olanı biteni seyrediyorum. Böylesi daha iyiymiş.

via GIPHY


Öne çıkan görsel: Christian Wiediger, Unsplash.

SIM Kartlar Tarih Oluyor(muş): eSIM

eSIM, fiziksel bir nano SIM kullanmak zorunda kalmadan Türkiye’deki operatörünüzün sağladığı hücresel veri planını etkinleştirmenize olanak sağlayan dijital bir SIM’dir.

Apple

Evet dostlar,

SIM, Micro SIM, Nano SIM derken bu sefer de karşımıza eSIM çıkmış durumda.

Daha önce fiziksel bir SIM kartımız oluyordu ve gelişen teknoloji ile birlikte bu kartların boyutları küçülüyordu. Biz de her seferinde ”daha iyi oldu” gibisinden yorumlarda bulunuyor, bu yolda emek veren herkesin başarılarının devamını diliyorduk.

Lakin iş öyle bir noktaya geldi ki artık küçülen bir şey yok. Daha doğrusu, ortada fiziksel olarak bir SIM kart yok. Size küçük bir kartoncuk veriyorlar (iTunes hediye kartı boyutlarında) bu kartın üzerinde PIN’iniz, PUK’unuz ve bir adet de QR kodunuz bulunuyor. Bu kodu telefonunuzda ilgili menü üzerinden kamera vasıtasıyla tarattığınızda, SIM bilgileriniz telefonunuza yüklenmiş oluyor.

Tabi bu işlem için telefonunuzun eSIM’i destekliyor olması gerekiyor.

Bugün Kerem Enginar, bu yeni teknolojiyi deneme amaçlı YouTube videosu çekiminde enteresan bir durumla karşılaştığından bahsetti;

İşin özü, kendisi Vodafone üzerinden bir eSIM ediniyor ve bunu elindeki Huawei Mate 40 Pro cihazında kullanmaya başlıyor. Daha sonra, başka bir cihaza geçtiğinde eSIM’ı yeniden rahatlıkla tanımlayabileceğini düşünürken, bir eSIM’in yalnızca bir telefonda kullanılabildiğini ve her yeni cihaz için 35TL ücret ödenmesi gerektiğini fark ediyor.

Bu arada eSIM’e başvurduğunuz anda fiziksel olarak elinizde bulunan tüm SIM kartlarınız operatör tarafından iptal ediliyor.

Hem elindeki SIM hem de eSIM’i bloke olunca ve kendisi bu videoyu Cuma akşamı çektiğinden, Pazartesi gününe kadar hatsız kalma olasılığı ortaya çıkıyor (Vodafone müşteri hizmetleri, bu durumu bayi ile çözmesi gerektiğini söylüyor).

Konuyla ilgili yaşanılan durumu olduğu gibi aktardığı için takdirimi kazandı doğrusu;

İlerleyen süreçte Vodafone’dan konu ile ilgili yetkililer kendisiyle WhatsApp üzerinden iletişime geçerek, Kerem’in elinde var olan fiziksel SIM kartını tekrar aktif hale getiriyor ve fiziksel SIM’e geri dönüşle bu kriz durumu son buluyor.

Kerem Enginar bizim için bu süreci önden deneyimleyerek kendini bir nevi feda etmiş oldu. Bu haliyle eSIM’i ben hem finansal hem de pratik açıdan mantıklı bulamadım.

Teknoloji konusunda her zaman en yeninin en iyi olmadığını bir kez daha idrak ettik. 2010 yılında Windows XP kullanan bir arkadaşım vardı – o kendini biliyor- ve ben bu duruma şaşırdığımda bana şunu demişti;

Eski iyidir.


Öne çıkan görsel: Andrey Metelev, Unsplash.

Alan Adı ve Hosting Ücretleri

Selamlar dostlar,

Alan adı ve hosting ücretleri döviz kuruna bağlı olarak güzel bir artış gösterdi.

Geçen sene 30 lira civarına aldığım alan adını bu sene 90 lira olarak yenilemek durumunda kaldım.* Hosting ücreti olarak da piyasaya göre uygun sayılabilecek bir yerden hizmet almama rağmen, en basit yıllık Linux hosting planı maliyeti 80 – 100 TL* civarına yaklaşmış durumda.

Kişisel blog sahibi olmanın da yavaş yavaş lüks sayılmaya başlandığını söyleyebiliriz herhalde.

Bir ara WordPress.com‘a içli içli baktım, oluru var mı diye. Yok, orası da fena bozmuş. Bir kere domaini kaybedeceksin, cartcurt.wordpress.com olacak. Bunun dışında yazıların, sayfaların sağından solundan reklam fırlayacak ve olur olmadık yerde ”WordPress.com’da hemen bir blog oluşturun” filan yazacak.

Eskiden bu saydıklarımız yokken nispeten bir alternatifti ama WordPress.com’un, ücretsiz de olsa tercih edilemeyeceğine kanaat getirmiş bulundum.

Bu self – hosted zehrini bir kere aldıktan sonra buradan dönüş olmuyor sanırsam. Ne demişler,

Once you go mac, you never go back.

Bu altıntıya da artık katılmıyorum ama konu dışı…

Evet dostlar, siz neler yapıyorsunuz bu hosting / domain ücretleri konusunda ? Bir de domain kaydı için genelde tercihiniz hangi registrar oluyor ? Verdiğiniz ücretler sizin de gözünüzde büyüyor mu ? 🙂


* Bloga ait olan info alan adını yine de piyasaya göre en uygun fiyata aldığımı söyleyebilirim (asıl registrar olan Namesilo LLC daha pahalı fiyattan yeniliyor). Bu yüzden Özkula <3 ben.

** Zam konusunda kimseye bir şey demiyorum çünkü tüm maliyetler döviz ve hizmet aldığım yer gerçekten 2015’ten beri fiyat artışı yapmamayı tercih etti.


Öne çıkan görsel: Stephen Phillips, Unsplash.

Apple Music Content_Equivalent Hatası

Apple Music‘i web tarayıcıdan (Google Chrome) kullanmak istediniz, dinleyeceğiniz parçayı buldunuz, tıkladınız ve;

Content_Equivalent

uyarısı ekranda belirdi.

Bu durumun çözümü çok basit.

Google Chrome’da sırasıyla Ayarlar > Gizlilik ve Güvenlik > İçerik > Pop-up’lar ve yönlendirmeler sekmesi altında

İzin ver > Ekle >

music.apple.com

dediğinizde ve sayfayı yenilediğinizde Apple Music’i tarayıcıdan kullanabiliyor olduğunuzu göreceksiniz.


Meraklısına:

  • Apple Music, iOS üzerinde çok daha yetenekli.
  • Interpol’den Our Love to Admire albümünü dinlemeyi unutmayın. Özellikle Pioneer to the falls, The Scale ve Rest My Chemistry.