iCloud Mail’e Geçtim

Selamlar,

Halihazırda uzun zamandır elimde olan icloud mail’i ana e-posta adresim olarak kullanmaya başladım.

iCloud Mail için iOS uygulaması olarak Spark‘ı kulanıyorum ve öneririm. Zaten adamların sloganı da ”Love Your Mail Again” ki gerçekten sloganlarının hakkını veren bir uygulama yapmışlar.

iOS üzerinde uzun süredir Outlook Mail kullanıyordum fakat uygulamada son zamanlarda anlık bildirim sorunu ve birçok önemli e-postanın SPAM klasörüne düşmesi durumunu yaşadım. Bu durum aylarca devam edince de Apple hesabım olarak kenarda duran iCloud Mail’e geri döneyim dedim.

Bana göre hiçbiri bir Gmail olmasa da Gmail’e göre en büyük artısı;

-Reklamsızlık ve gizlilik

Bunun yanında en büyük eksisi ise iCloud standart depolama planında ücretsiz 5GB sunuluyor. O da sadece mail tarafından kullanılmadığı için azıcık bir alan kalıyor. Ben idare ediyorum ama arşivci bünyeler ücretsiz planda depolama sorunu yaşayabilir. Ya da 50GB için üç beş lira aylık ödemeli bir iCloud planı var. Ona geçerseniz sülaleniz rahat olur.

Şu an aktif olarak Netflix ve Apple Music aboneliklerim var. Bunların yanına bir iCloud depolama olsun, bir de şu olsun derseniz iş toplamda saçma sapan bir gider yumağı halini alıyor.

Ben eski kafalı bir adamım. Gelemem öyle işlere. Bu da başka yazının konusu olsun.

iPhone 7 Başlangıçta Donma Sorunu

Selamlar dostlar,

Burada daha önce bahsettiğim üzere hali hazırda iPhone 7 kullanmaktayım.

Efendim son bir aydır iOS 14.5 ile birlikte cihazı yeniden başlattığım her seferde aşırı derecede yavaşlama, donma gibi istenmeyen durumlarla uğraşıyordum.

Pil sağlığı da %82 civarlarında olmasına rağmen bu duruma anlam veremiyordum ki iOS 14.6 güncellemesi ile bu sorun ortadan kalktı.

Bu güncelleme her ne kadar biz iPhone 7 kullanıcıları için bir ilaç niteliğinde olsa da bu sefer de iPhone 11 ve 12 kullanıcılarının pil tüketimini hızlandırdığı anlatılıyor.

Bu arada yeni cihaza geçelim diyorum. Şu aralar f/p açısından iPhone 11 mantıklı gelse de kullanıcı yorumlarında pil ömrünün dramatik bir şekilde hızlı azaldığından dem vuranlar var.

Bu da böyle.

SIM Kartlar Tarih Oluyor(muş): eSIM

eSIM, fiziksel bir nano SIM kullanmak zorunda kalmadan Türkiye’deki operatörünüzün sağladığı hücresel veri planını etkinleştirmenize olanak sağlayan dijital bir SIM’dir.

Apple

Evet dostlar,

SIM, Micro SIM, Nano SIM derken bu sefer de karşımıza eSIM çıkmış durumda.

Daha önce fiziksel bir SIM kartımız oluyordu ve gelişen teknoloji ile birlikte bu kartların boyutları küçülüyordu. Biz de her seferinde ”daha iyi oldu” gibisinden yorumlarda bulunuyor, bu yolda emek veren herkesin başarılarının devamını diliyorduk.

Lakin iş öyle bir noktaya geldi ki artık küçülen bir şey yok. Daha doğrusu, ortada fiziksel olarak bir SIM kart yok. Size küçük bir kartoncuk veriyorlar (iTunes hediye kartı boyutlarında) bu kartın üzerinde PIN’iniz, PUK’unuz ve bir adet de QR kodunuz bulunuyor. Bu kodu telefonunuzda ilgili menü üzerinden kamera vasıtasıyla tarattığınızda, SIM bilgileriniz telefonunuza yüklenmiş oluyor.

Tabi bu işlem için telefonunuzun eSIM’i destekliyor olması gerekiyor.

Bugün Kerem Enginar, bu yeni teknolojiyi deneme amaçlı YouTube videosu çekiminde enteresan bir durumla karşılaştığından bahsetti;

İşin özü, kendisi Vodafone üzerinden bir eSIM ediniyor ve bunu elindeki Huawei Mate 40 Pro cihazında kullanmaya başlıyor. Daha sonra, başka bir cihaza geçtiğinde eSIM’ı yeniden rahatlıkla tanımlayabileceğini düşünürken, bir eSIM’in yalnızca bir telefonda kullanılabildiğini ve her yeni cihaz için 35TL ücret ödenmesi gerektiğini fark ediyor.

Bu arada eSIM’e başvurduğunuz anda fiziksel olarak elinizde bulunan tüm SIM kartlarınız operatör tarafından iptal ediliyor.

Hem elindeki SIM hem de eSIM’i bloke olunca ve kendisi bu videoyu Cuma akşamı çektiğinden, Pazartesi gününe kadar hatsız kalma olasılığı ortaya çıkıyor (Vodafone müşteri hizmetleri, bu durumu bayi ile çözmesi gerektiğini söylüyor).

Konuyla ilgili yaşanılan durumu olduğu gibi aktardığı için takdirimi kazandı doğrusu;

İlerleyen süreçte Vodafone’dan konu ile ilgili yetkililer kendisiyle WhatsApp üzerinden iletişime geçerek, Kerem’in elinde var olan fiziksel SIM kartını tekrar aktif hale getiriyor ve fiziksel SIM’e geri dönüşle bu kriz durumu son buluyor.

Kerem Enginar bizim için bu süreci önden deneyimleyerek kendini bir nevi feda etmiş oldu. Bu haliyle eSIM’i ben hem finansal hem de pratik açıdan mantıklı bulamadım.

Teknoloji konusunda her zaman en yeninin en iyi olmadığını bir kez daha idrak ettik. 2010 yılında Windows XP kullanan bir arkadaşım vardı – o kendini biliyor- ve ben bu duruma şaşırdığımda bana şunu demişti;

Eski iyidir.


Öne çıkan görsel: Andrey Metelev, Unsplash.

iPhone’da Gelen Arama Ekranı: iOS 14

2019 Şubat ayında Twitter‘da dolaşırken şöyle bir tweet’e denk gelmiştim;

Elinizde telefonunuz, bir şeylerle uğraşıyorsunuz (oyundasınız, film izliyorsunuz, bir app’te takılıyorsunuz vesaire). Biri sizi aradı diyelim. Şak !* Tüm ekran, arama menüsünün emrine amade.

Ya telefonu cevaplayacaksınız, ya reddedeceksiniz ya da sessize alıp, arayanın kapatmasını bekleyeceksiniz. Açıkçası o aramanın başınıza bela olabilmesi söz konusu.

Bir de biz söyleyelim;

Sevgili Apple,

iOS 13’te olmadı ama iOS 14’te gelen aramalar tüm ekranı kaplamasın, olur mu ?

Sevgiler.

—Masum bir iOS kullanıcısı blog yazarı, 2020.